edepsizliğin bu kadarı!

kim basıyor lan her yazımda "bokuma benzemiş!" zopçuğuna!!!! bulucam o şerefsizi!
ebru sen misin la söyle???kızmıcam vallahi!

oraya ben koydum o zıkkımı da basın diye değil heralde...özgür düşünce ortamında yaşıyormuşsunuz gibi hissedin diye.ama aslında yok öyle bişey.

sana sesleniyorum bebe sakın ha bi daha basma oraya.şimdi inadına gider her yazımda basarsın.ama yapma!!!


wod

n'oluyor lan???



evet, bugünlerde kendime bu soruyu soruyorum fazlaca...
kendi adıma çok kaygılanıyorum dostlar bilemezsiniz...
şu anda winamp playlistimde öyle şarkılar varki gören, bende kesin bi sorun olduğunu anlar...
sayıyorum;
  • diva
  • ibiza
  • please don't stop the music
  • ı know you want me
nedir bu ya???
benim playlistimde bi offspring bi de "dımtıs dımtıs" çoğunluğu varsa korkacaksın!!!ve işin garibi de ben bu şarkıları kotam dolsun diye bi gaza gelerek indirdim!!! aklıma başka bi şarkı gelmedi...hep şu lanet olası şenlikte radyo standındaki "takılmacalardan" dolayı oldu bu....özüm değişti vallahi....

hatta "ibiza"nın ismi aklıma gelmedi diren kardeşimle şöyle bi konuşma yaşadık.

wod:lan bi tane şarkı vardı böle şehirleri sayıyordu adı neydi???
Mr.D:ney ney?
wod:ya vardı ya hani, rio mio diyodu????(!)
Mr.D:lan gerizekalı ibiza'yı diyorsun sen aman al
Mr.D:-şarkıyı atarak beni sevindirir!!!!-

gidişatım iyi değil bilesiniz....
seneye radyo standında takılmak mı ????
yoo,yoo!!!

-bu arada bişeyi farkettim bu tip şarkılar dinlemek için değilmiş ya dans edeceksin ya dans edenleri izleyeceksin ya da kliplerini izleyeceksin, evet evet öyle çözdüm ben bu işi;)-


clubber halimle çok selam ederim!


wod

günün fotosu


eymirdeydim...bu da tavşanım!!!adı da şeyy hımm şey....sölemiyim bende kalsın.:)

allerjim tuttu(!).gözlerim davul gibi!!!bööö!

wod

mütemadiyen konuşan amca...

efendim benim yuvam odtüye,eski liseme,dersaneme,büyük alışveriş merkezlerine,kızılaya kısacası tüm şehre uzak...bi tık daha uzak olsaydık istanbulla ankarayı tam ortalamış olacaktık o derece yani...

ee böle bi mesafe de oturunca ortalama 1 saatlik otobüs olsun dolmuş olsun-metro olsun demeyi o kadar çok isterdim ki,ahhh i. melih ahhhh- uzun uzun yolculuklarım vardır.ve bunların en sevdiğim yanı müzik dinlemektir...vee bu sevdiğim yanı engelleyen herkesten ölesiye nefret ederim,haberiniz olsun...otobüste muhabbet ayağına hiç yanıma ilişmeyin!

neyse bugün yine öyle tatlı bi yolculuk esnasında egonun dörtlü koltuklarında ters giden yöne oturdum...-artık midem bulanmıyor-tam karşımda da böyle tipinden emekli öğretmenlik akan 65-70 yaşlarında bi adam oturuyor.

böyle insanlar gençliklerinde ve orta yaşlı dönemlerinde çok konuştuğundan mıdır nedir insan buluduğu anda başlar bişeyler anlatmaya...

ve bu sefer tabi ki piyango bana çıktı!

konuya giriş benim burnumun akması nedeniyle oldu.meğersem adamın çocukları hacettepe tıp ı bitirmişler,çok büyük adamlar olmuşlar...ardından nerde okuyosun, bölümün ne derken adam benim ellerimi gördü.tepki direk şu "aaa sen yanlış bölüm seçmişsin...yazık olacak bu cerrah ellerine..." lan!!! tıp demeyin bana yeter bea.

bi ara susacakmış gibi oluyor ben ipod un kulaklığını geri götürüyorum, bi tanesini kulağıma takmamla konuşmaya başlaması aynı zamana denk geliyor... en sonunda "lanet olsun bea." dedim.ipod u kapattım.büyük bi sabırla amcayı dinleyip "hı hı,evet,kesinlikle,umarım..." şeklinde kelimeler sarfettim...

resmen bi kaç yaş gitti o yolculuk sonuna kadar benden...dayanamayıp bikaç durak önce inip yürüdüm.adam ben inerken başka birine sardı

"yavrum sen nerde okuyorsun?" sorusunu duydum bi yerlerden...

tabi arkama bile bakmadan indim.kaça kaça gittim.

ama sonra kıyamadım da lan üzüldüm...sevdim o amcayı ben...

hey amca!sen ya da senin yakınındaki herhangi bi insanın bu satırları okumayacağını bile bile sana sesleniyorum -nitekim ismini de bilmiyorum-sen iyi bi amcasın.bi daha gel karşıma otur ben bir daha en sevdiğim blind guardian'ın en sevdiğim harvest of sorrow'unun en sevdiğim yerinde emin ol çıkarıp atıcam o kulaklıkları.vallahi!!!

çok öperim,amca özellikle de seni...

wod.

yapma bunu!!!yapana da mani ol....

artık "peki ya.......................................sı?" şeklindeki cümleleri istemiyorum,hoş değil....hatta itici...

misal: "peki ya bugün quiz gelmesi ve çok zor olması ve diren'in masa tenisi oynıcam diye bu quizi kaçırıp 4 tane sıfırı olması???"

Allah için hoş oldu mu yani?olmadı,cık!
:D

o değil de...#2


yaz geldiğini sen nerden anlarsın bi söle bana?

ben hani böyle çimler sulansın diye fıskiyeler koyarlar ya,tercihen çüçüçüçüüüüüü diye ses çıkarır ve çoğunlukla çim yerine kaldırımı yolu falan ıslatır,işte ben onlardan anlıyorum...bugün anladımki yaz gelmiş...gelsin madem ..ama nolur çabuk gitsin.

yazı sevmiyorum...


bide "can" burdan sana sesleniyorum.nasıl bi arkadaşlık anlayışın var lan senin??msnden" otobüs kartın var mı ?" diye soruyorsun...var hacı bilesin!!! rahat uyu akşam...

yarın sabah evden çıkmadan önce uykulu gözlerle 1.15 ytl hazırlayıp kotunun cebine koymana ardından hiç tanımadığın bi insana giderek "afedersiniz fazla kartınız var mı ?bana basabilir misiniz?" demene-ki tahminimce sen "afedersiniz" demezsin- ve parayı karşıdakinin ağzından "gerek yoktu hocam" cümlesinin çıkmasını bekleyerek ,insanın kendine güveninden doğan sıcacık ellerine bırakmana gerek kalmayacak çünkü "ben" varım!!!

değerimi bilesin!


aha işte daha demin yaşadığım bi konuşmayı aktarıyorum:
winds of doom~Kevin Mitnick~:du bi yazı yazıyorum
n.ö.:tamam:D
~winds of doom~Kevin Mitnick~:ya aklımda bişe vardı kaçt gitti:S
~winds of doom~Kevin Mitnick~:çok süfer bişeydi.en güzel bişeydi.
n.ö.:neydii
~winds of doom~Kevin Mitnick~:unuttum diyorum lan!
n.ö.:gelir yine
n.ö.::D
~winds of doom~Kevin Mitnick~:daha da bişe demiyorum....


-eğer aranızda n.ö. gibi kafasının içi gazete dolu insanlar varsa -ki n.ö. zekasıyla tanınır-bilin ki burada dikkat etmeniz gereken "n.ö.:neydii" kısmıdır. hah işte tam orada gülün oldu mu?


çok öperim

wod

fişt!fişt!


yazmak için konu bulamadım henüz ama ben bugün çok mutluyum ya
how ı met your mother 4.sezon cd sinide aldım bide....-o cd yi benden almak için sıraya girmelisiniz-
sonra yağmurluğumsu montumu da buldum...gittim ankamall'e :)
bi tık sonra mutluluğun resmini çizebilicem falan..
güzel bi gün.
vallai!!

wod

sensiz olmuyor!!!

çok güzel bir bahar gününde tanışmıştık senle...ilk gördüğümden beri sana karşı beslediğim duygular apaçık belliydi!!!gerçekten sensiz yapamazdım.benim olmalıydın....

çabaladım,yalvardım,çok uğraştım senin için...ve sonunda elde ettim!!!!

o günden beri birlikteliğimiz devam etmekteydi,mutluyduk aslında!!!bazen sen sorun çıkarırdın ben düzeltmek için uğraşırdım bazense ben senden sıkılırdım ama bil ki sana karşı sevgim hiç azalmadı....

ve bugün çok acı birşey oldu!!!yollarımız tamamen ayrıldı....mutsuz muyum?evet,hemde deliler gibi....

sensiz olmuyor bea!

en güzel bişeyimi kaybettim!!!bilen bilir benim bi tane montumsu ceketim vardı ama aynı zamanda yağmurluk gibiydi de...ve de bana öle bi rakır havası katıyodu ki aynaya baktıkça kendimi seviyordum,cici cici diye!!!!

hediye alışveriş falan filan derken bi yerde unutmuşum seni....

nasıl özledim şimdiden bi bilsen....kapımın arkasında askıdaki yerini boş bıraktım bilesin..ayrıca burdan ankamall yetkililerine sesleniyorum.lan bulun o ceketi bana!!! onsuz olmaz...

beni ben yapan bişeydi o....

seviyorum onu...

-metroda ,montumu kaybettiğimi anladığımdan bi tık sonra,neredeyse ağlıcaktım ama diren'den utandım ya...
-yarın gelicem seni bulmaya bekle beni!

çikolatasevervol.1


ya demin kek yaptım lan...nasıl mutluyum bilemezsiniz!!!
hayır hayır ilk kek yapışım falan değil bu !!!her seferin de aynı mutluluğu yaşıyorum...

hani keki yaparsın kalıba dökmeden bi tık önce böle fiti fiti çikolata parçaları koyarsın ya,çok da fazla çırpmazsın ki daha küçük parçalara ayrılmasın...işte aynı işlemi ben demin yaptım!!!!

ama tabi bi çikolata sever olarak keke bi tutam ağzıma beş tutam attım onlardan..işte bu nedendendir mutluluğum....mıymıy....

o değil de....#1

  • demin feysbukta birisi klibini paylaşmış ordan aklıma geldi. bir zamanlar tiziano ferro vardı yahu.."perdono" diye de bi şarkısı vardı...bu şarkının popüler olduğu günler "pıt" diye gözümün önüne geldi ama "pıt" diye...sonra kendimde utandım "sil bu hatıraları!" dedim. ıyyy rezil..
bide böyle bişey vardı...çöp kutusunda kalem açmaca!!!dersten sıkıldığımızda falan arkadaşlarla çöp kutusnda toplanır kalem falan açardık saçma salak diyaloglar çevirirdik orda :

-ya sudecan çok sıkıldım yaaa
-uff bi zil çalsa da köşe kapmaca oynasak
-saçındaki kurdale de çok güzelmiş
-sen şimdi senin kaleminin ucu açarkene kırılmış gibi yap daha fazla duralım burda ,evet. çok iyi fikir..
-çıkışta barbi oynasak ya bize gidip
-yok bence bizim ordaki otoparkta istop oynayalım
- o zaman tamam öğretmen anladı galiba gidelim artık

hödö hödö diye uzar o...unutmuşum aslında ya....
  • nedense hep otobüs kartım olmadığında-ki o zamanlar dolmuşa binmek zorunda kalırım-odtü durağından mütemadiyen dolu geçen 532 numaralı lanet otobüsler boş geçer ve ben çok üzülürüm böyle arkasından bakarım yarı ağlamaklı...kötü oluyor ya anladın sen onu...
  • ya bide dünyanın en önemli buluşlarından birisi mandaldır bence.... hatta böle dvd player'la falan kapışır yani! çok seviyorum mandalı!!!! bulan insana da burdan sesleniyorum keşke seni tanıyabilseydim çok iyi anlaşabilirdik bence ....
  • düdüklü tencere neden vardır ya ben hiç anlamış değilim mandalın aksine insanda bi huzur değil böyle bi korku yaratıyor...sevmedim vallai!!
  • hani bazen kendini hiç beğenmediğin günler olur ya böyle ya da(-ki ya da ayrı yazılır-) bakkala gitmek için evde giydiğin eşofmanlarla çıkarsın terlik olur bazen ayağında belkide ayakkabıyı giymeye üşenirsin arkasına basarsın falan hah işte öyle durumlar da lkokul arkadaşından karşı komşundan tut da böyle en alakasız ama en önemli kişilere kadar herkesi görürüsün.ardından kendi territoryne geldiğinde kafanı duvarlara vurusun ve bu da içinde utanç verici bi anı olarak kalır...işte o anılar size sesleniyorum!! sizden nefret ediyorum ya ...çık git bi rahat bırak beni.. her hatırladğımda içimi kötü bi duyguyla kaplıyorsun yeter lan! ignore ediyorum seni!!!!

oha!çok sinirlendim lan gene geldi şerefsiz anılar :unutmayaçalışankızgınbakıştekkaşkalkık:


neyse canım bu kadar yeterli bence!!!! öptüm çok kocaman!

wod

kevin mitnick namı artık direncan'ın!

geçen şey oldu. diren geldi bana "farkındaysan blogum kapalı bi kaç gündür.temasını neyim düzenlicem.böle çok şakalı bi sayfa olacak." dedi."oha!" dedim "la kötü diren bile değştiriyorsa ben niye hala gri fon üzerine yazıyorum??".sonrasında yine çok pis gaza gelerek bende kapadım blogumu...

hah iyi bok yedin ayşegül bide marifetmiş gibi anlatıyorsun!!!! aman efendim bu internet alemi nasıl bişeymiş anlamadım öyle bi batağıın içine düştümki...sayfayı düzenlicem diye kenardan ayça_22 ateşli sohbet için sizi bekliyor yazıları falan çıkmaya başladı(uğur'a selam)....ardından gittim yardım için bizim kötü diren'e.aynen böle bi konuşma yaşadık:

wod:olm lan naptım ben karıştı ortalık bi yardım et!!!
Mr.D:ne yardım etcem lan kendin hallet!ben webmaster'ım....

-konuşmanın geri kalan kısmını aile ahlakına uymadığı için yayınlayamıyoruz-

bi kaç gün daha çırpındım belki bişeyler yaparım diye cık olmadı.... hayır ben ki kevin mitnick olma hayalleriyle pc başına oturan adamım nasıl bu kadar basit şeyleri yapamam!!!!!çok kızdım kendime vallai(berkay'a selam)!!!

en acısıda bi ara adriana-gg-bokum zümçekleri(burak'a selam) varya altta hah işte onları çıkartamadık.aha dedim benim blogum olmuş adrianasız neyime?

işte iki gün önceydi artık o kadar sinirlendim ki bi tık sonra blogu silcektim huzura kavuşcaktım ama kahretsin fanlarım dedi "yapma ayşegül ":kendinibeğenmektenegosutavanadeğipdansedeninsangülümsemesi:

ve bende silmedim diren olaya sonunda el attı.süper oldu bence ha!!ayrıca şu kenardaki salon mobilyası tadındaki desenlere laf söyletmem ona göre!sevdim ben onları...sanki hep benimmişcesine davranıyorum mesela.....

gg nin anlamını bilmeyenler için yukarda bi zopcuk var ona tık edin canlarım.....

işte böylede geri dönüş yaptım..
öperim kocaman

-o değil de prof yaklaşıyor ya -
-aleksandır ribak a laf yok layn!-
-ha bi de teşekkürler direncan!!!-

wod

Umut benmişim meğersem....




beynimdeki düşünceler bazen(!)
cümle haline gelemiyor.
evet,evet yapamıyorum onu.....

teşekkürler Umut Sarıkaya!!!
tercümanım oldun!

:)))

beyin yok orda!şişkin dursun diye gazete kağıdı koymuşlar....

"o kim lan ?"falan gibi sorular yöneliyor boşluğa şimdi .farkındayım...(ve nilgün şu anda sürekli kendisine söylediğim cümleleri başlık olarak görünce "aha!benden bahsedecek" diyor ama yanılıyor..:)hepimiz o yiğidin(!) kim olduğunu biliyoruz anadolunun bağrından kopup gelmiş,"benim olmazsan taciz ederim" felsefesinin kurucusu..."Nihat Doğan" tabiki....

kimimiz bölelerini görünce şöle bi yukarı bakıyor ve şu soruyu soruyor"tanrım yarattın madem neden takip etmiyorsun???"

bu beyefendi politikaya 6 yıl önce "malum partide" adımını atmış.ve eklemiş;"geçmişte çok yoğun işlerimden(!) dolayı siyasete 2-3 yıl ara verdim."yoğun işleride bilmiyorsanız sıralayalım hemen seda sayan ,seda sayan,sonra bi de seda sayan....

"halkın idolü,Robin Hood olacağım.başbakanlıktan liderlikten bahsediyorum."
"kalbimi okyanusa attım.artık bilmem bir deniz kızımı çıkarır oradan?"
"face to face görüşelim."
hepsi aynı ağızdan dökülen cümleler...mekan zaman ve söylenme nedenleri farklı olsada aynı olan tek şey yoğun düşünmenin yarattığı baskıdan dolayı ortaya çıkan söylemler....:)

muhteşem politikacı kişiliğinin yanısıra biz bu beyefendiyi müzikal kişiliğiyle tanımıştık.çok güzel şarkıları falan vardı mesela bi şarkısını bi bölümü mesela (ki o nakarat beni benden alır...)

seni ekmek arası yapıp yerler yerler
herşey yerli yerinde buna orjinal derler
şıkır şıkır oyna gülüm oyna da görsünler
analar neler dogurmuş cümle alem bilsinler.

ayrıca kendine güveniyle de onu kıskananlar için çok güzel cevaplar verir...
"Nihat Doğan sakal gibidir kestikçe daha gür çıkar."


aman ya boşluktan ne yapacağını bilememekten iyice boka sardım ya ben...
bu da burda bitsin madem...

kocaman öperim

wod

murnum!

murnum, evet!murnum!o artık bi burun değil.en azından normal bi burun değil...

aynı kurulu mekanizmayla çalışan diğerlerinin aksine benim burnum durmadan sümük salgılamaya devam ediyor....sanki tüm vücudumda organ yağ neyim yokmuş, tamamen sümük varmışcasına sanki içerde yer yokmuşcasına o katı ile sıvı olma arasında gidip geliveren yapı,kendini olur olmadık yerde dışarı atmak istiyor....var mı böyle bişe ?yok tabii...

yıllardır sıkıntısını çektiğim adeta hayat sevincimi tamamen bendn alıp götüren ,domuz gribiyle falan boy ölçüşecek seviyeye gelmiş olan allerji belası bu sene yine hiç gecikmedi ve tam zamanında mutasyon geçirmemi sağladı. saygılarımı gönderiyorum....

beni bu aralar gören herkes bi şaşırıyor bi meraklanıyor hasta mıyım ölecek miyim falan diye...yok yok merak etmeyin kötüye bişecikler olmaz...ilkbahar geldi mi böle oluyor arkadaş!!!!!!sürekli bi hapşırmalar murun kaşıntıları göz pörtlemeleri hasta olmalar falan !'+'%/)=(&%+&(!!!??? ha bire "tanrım suçum neydi ?" falan diyesim geliyor...

hele küçükken daha beterdi.beni çocukluktan beri tanıyan arkadaşlarım bilirler(ebru bu yazıyı okurken içinden saydırıyor... -dışından da olabilir tabi-) bu mevsimlerde imkanı yok dışarı çıkamazdım böle pencereden dışarıyı izleyen ezikler olur ya içlerini falan çekerler aynen öyleydim. bazen annem kıyamaz "hadi git bi gez gel ama sakın koşuşturma " derdi.tabi ben dinler miyim???hayır mümkün değil öyle bi oynar zıplardım ki köşe kapmacasından yakan topuna tüm oyunlarda vardım hatta böle aldım-verdim yapanlardandım...tabi sonrası malum salya bi taraftan sümük bi taraftan salya akan bi yandan öksüren mutant bi çocuk eve dönüyor....ve sonu gelmeyen "ben sana demiştim...."cümleleri...

oha olm!çok dertliymişim ki ben!!!!

ve bu sene yılardır ahh bi kazansam diye harıl harıl çalıştığım hayallerimi süsleyen okuldayım.....yalnız ben değil kavak ağaçları da bu okulda(!)yerleşim yerlerinde diklmesi yasaklanan tüm kavak ağaçları adeta yerlerinden sökülüp odtüye dikilmiş her tarafta fiti fitiler uçuyor beyaz beyaz....sonra ayşegül neden küfürbaz oluyor!!!!

bide illet bi ilaç var öyle uykumu getiriyor ki anlatamam (otobüste hep görürüm ve uyuz olurum böyle kafalarını cama yaslayıp uyurlar,sonra her frenle kafa öne kayar ve kayarken camda bi iz bırakır o kafa .hah bildin mi onu?aynen öyle oldum)ondan şimdi bu sitem dolu yazıyı burada sonlandırmak zorundayım zira bi tık sonra klavyeyi yastık olarak falan kullanıcam....


kırmızı murnumla ,selam ederim.


wod

patates oturtma

hımm nerden başlasam ki anlatmaya !!!


efendim benim şu anda ikametkah ettiğim evde neredeyse aylardır bi tadilatçılık bi yenilemecelik falan var yani o kadar uzun sürdü ki başlama tarihini hatırlamıyorum neredeyse ben kendimi bildim bileli devam ediyor.annem apartmanı yıksaydı yeniden yaptırsaydık falan daha kısa sürerdi-biraz daha kassaydık eskişehir yolundaki ceylan inşaatın tekel için yaptığı binayla yarışacaktı-artık öyle bi hale geldik ki yemek sofrasında mutlaka ustalar için fazladan bi kaç tane tabak falan oluyordu- onları ailedenmiş gibi benimsemiştik adeta-

nitekim artık bitti....

ama yok öle beklediğim gibi olmadı yahu!daha büyük bi coşku falan bekliyordum sanki sıradan bi olaymış gibi karşıladılar en fazla "ayşegül bi kek yap da yiyelim " falan dediler.oysaki ben annem tarafından hazırlanacak ne baklavalar ne börekler hayal etmiştim.kısmet...sanki aylardır bizim evde sıcak aş pişiyormuşcasına davrandılar lakin artık öyle bi noktaya gelmiştik ki belediye artık kıyamıcaktı bize aş dağıtcaktı....


ve bide patates oturtma konusu var....bilindiği üzere benim en sevdiğim yemek patates oturtmadır.ve uzun süredir imkan yetersizliği yüzünden bizim mutfakta pişmiyordu. böle musluk falan takıldı ardından hemen o yapıldı .canım benim sana kavuştuğum için o kadar mutluyum ki!!!! her ne kadar bugün öküz gibi yemiş olsam da büyük bi iştahla tükettim seni..Allah seni başımızdan eksik etmesin dinimiz ,amin....


nese ben şimdi bi kek yapmaya gidiyorum hımm tabi bide mantı sözüm var dimi ya -unutmadım onu:)-



çok öptüm


wod

burada yapılmışı var!

yıllar boyunca biz 90'lı çocukların beynini yıkayan çocuk programlarına değinmek isterim ki ben...bu sadece bizim zamanımızda mı vardı ki ben anlamadım böyle arada sırada haberler alırdık "pokemonu izledi kendini pikaçu sandı balkondan atladı" falan diye ne bu ya?nedir bu 90'lı çocukların çektiği....

hatırlar mısınız bilmem...bi zamanlar teletabis vardı !!!hayatımda bu kadar zeka seviyesi dibe vurmuş bi oluşum daha hatırlamıyorum ben!!!nasıl bişeysin sen ya tiksiniyorum senden,seni bulup da önümüze çizgi film diye koyan zihniyetten,onu izleyen manyak çocuklardan! o değil kocaman renkli gay şişkolar yetmiyor,bide "höbölö hübele" ses çıkaran gözleri falan olan süpürge de var!!!o konuya hiç girmiyorum zaten....

"şirinler" e ne demeli?muhteşem bi çizgi film falan da sen niye el kadar bebelerin izlediği şeylere siyasi amaç yüklüyorsun onu hiç anlamadım işte!!!(ayrıca ben bu ayrıntıyı da yeni öğrendim sayılır yazık ya bana)

tusubasa zaten tam bi blog malzemesi !!!başlarken öyle bi stadyumda koşuyordu o öyle devasa bi saha ki dünyanın yuvarlak olduğunu anlayabiliyorsun (böle yuvarlak yeşil bi top üstünde gibi koşuyor tusubasa bildin mi onu?)rövaşatasına kurban olduğum....


(cem yılmaz'dan alıntı olacak ...)bi de akıl yoksunu menopozlu teyzelerin sunduğu el işi programları var ki bana başlık oldu herşeyin yapılmışını önceden hazırlayıp pıt pıt diye hızlı hızlı bitirince seni önünde el değmemiş bi kartonla mal mal bakışırken bırakabilir.normaldir her 90'lı çocuk yaşamıştır.yalnız değilsin.....


sanırım yetkili kimseler buna bi dur dediki artık pek görmüyorum bu programlardan.(belki de artık dikkat etmiyorum) bizden geçti artık ama bari yeni jenerasyon-yavrucuklar- daha fazla zarar görmesin!


bu seferlik bu kadar çok öptüm yine



wod.

çok pis gaza gelmece!!

sevgili okuyucu!
yok lan böyle de başlamak olmadı. sil bunu sil! cık! sevmedim!(kendiyle çelişen yazar vol.1)


uzun süredir bu blog işlerine karışmak aklımda vardı(beni tanıyan bilir maymun iştahımla her boka karışırım sonrada bi iki gün sonra hevesimi alırım bırakırım ama söz bu sefer öyle olmayacak:). En sonunda bugün "ee ayşegül hadi artık ne duruyorsun eline kalemi alan yazıyor kötü diren bile yazar olmuş başımıza, senin ne eksiğin var ?"dedim.Sonrasında çok pis gaza gelerek başladım yazmaya...

İsim bulma kısmında adeta sınırlarımı zorladım yahu!Onu yazdım "cık olmaz" dedi bunu yazdım "ıh ıh" dedi en sonunda gözümü karartıp kafamı kitaplığıma çevirip gördüğüm ilk kitabın ismini yazdım (zira "yusufçuk" ya da "kızıl tavşan" gibi kitapları görme ihtimalimde vardı.).

sonrası malum!!!her blog yazarı gibi burada saçmalamaya başladım."oha lan zevkliymiş aslında"falan dediğim anlar oldu olmasına da şu Türkçe zor dile be!Yazamadım bi türlü..."n" tane hatadan ve anlatım bozukluğundan ötürü şimdiden özür diliyorum.(gerçi mali gibilerini gördükten sonra benim Türkçe'm baya iyi be falan da diyorum hani!!(bkz.mali:üzüm üzüme bakar!(!))


şimdilik selam ederim !!!kocaman öperim!!!

wod.